Yerel Yönetim Birlikleri

I-GENEL OLARAK

Yerel yönetimler, bir mahalde yaşayan insan topluluklarının tarihin çok eski dönemlerinden beri,kendi yerel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kendi aralarında oluşturdukları, kendi kendini yönetme biçimidir. Bunun için bu sistemler halka en yakın ve demokratik kuruluşlardır.
Yerel yönetimler,dünyanın birçok ülkesinde köy, kasaba, şehir, büyükşehir ve bölge teşkilatları şeklinde ve bu ölçeklerde teşkilatlanmışlardır. Bu teşkilatlar hizmet gördükleri belde veya belde halkının durumuna göre, köy, belediye, büyükşehir belediyesi,il mahalli idaresi veya bölge ölçeğinde yerel yönetim birlikleri şeklinde örgütlenmişlerdir.1
Kent yönetimleri,yani belediyeler bugün dünyanın birçok ülkesinde yerel yönetimlerin en etkin ve yaygın olanıdır.
Kamu hizmetlerinin büyük bir kısmını üslenmiş bulunan ve vatandaşın gündelik hayatında en fazla muhatap olduğu bu yerel yönetimler ifa ile mükellef oldukları kamu hizmetlerini yürütebilmek için hizmete yeterli şekilde örgütlenip kaynakların maksimum verimlilikte kullanılması gerekmektedir.
Yerel yönetimlerin yürüttüğü kamu hizmetlerinin bazıları. Büyük yatırım gerektirmekteyken bazıları ise bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir. Keza bazı yatırımlar ise yatırım yapmayı değmeyecek kadar küçük olmasına rağmen belediyeler tarafından yatırım yapılmaktadır.

İşte hizmetlerdeki verimlilik artırmak ve maliyetleri düşürmek için bu işbirliği şarttır.
Çağımızın genel yapısı itibariyle sorunların karmaşıklaşması, sorunların bir bölge ile sınırlı kalmayıp birden fazla belediye ve mahalli idareyi ilgilendirmesi,çevre hava ve su kirliliği yine ulaşım ve altyapı hizmetlerinin koordine edilmesi yerel yönetimler arasında işbirliği ve birlikteliği zorunlu kılmıştır.
İşte kıt kaynakların daha akılcı ve etkin değerlendirilmesi daha planlı ve programlı çalışmak için bu şekilde bölge ve alt bölge düzeyinde temel karar organları ve birlikler kurulması gerekmiştir.
Bu konuda çeºitli alternatifler söz konusudur.

II-İLGİLİ MEVZUAT

Bu konudaki ilk yasal mevzuat temeli 1961 tarihli anayasadır. Bu A.Y. nın 116 maddesi" mahalli idare kuruluşlarının,kendi aralarında birlik kurmaları,görevleri ,yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır."
1982 A Y nın127. Maddesi yerel yönetimlerin birlik kurabilmeleri konusunda küçük bir farklılık göstermektedir. Bu da , birlik kurulabilmesi bakanlar kurulunun izni ön şartına bağlanmıştır.
Yerel yönetimlerin ayrı bir kanunun bulunmamaktadır. 1580 sayılı belediye kanununda bir bölüm olarak düzenlenmiştir.
442 sayılı Köy Kanunun 47 ve 48. maddeleri bu konudaki iki veya daha fazla köyün birlikte yapacağı işlerden bahsetmiş ancak yerel yönetim birliklerinin ilk yasal temeli 1580 sayılı belediye kanununun 17. Maddesidir. Bu maddeye göre" Belde ve köyler,vilayet ve idare-i hususiye'leri kendilerine kanunlarla verilen mecburi ve ihtiyari vazifelerin bir veya birkaçını müşterek tesisat ve idare ile ifa için birlik tesis edebilirler."

III- İŞBİRLİĞİ ÇEŞİTLERİ

Yönetimler arasındaki işbirliği merkezi idare- mahalli idare ve mahalli idare-mahalli idare olmak üzere iki şekilde yürütülmektedir.2

A-Merkezi idare ile yerel yönetimler arasındaki işbirliği

Bu konuda en iyi örnekler 3030 sayılı kanunla getirilen"alt yapı koordinasyon merkezi"(AYKOME) ve "Ulaşım Koordinasyon merkezi"(UKOME) dir.3
Bu merkezler büyük şehirlerdeki alt yapı işleri ile kara ve deniz taşımacılığı hizmetlerinin koordinasyonunu yürütmektedir. Koordinasyon merkezleri Büyükşehir belediyesi bünyesinde,belediye ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bir kurul niteliğinde çalışmaktadır.
Bu merkezlerce alının ortak yatırım ve toplu taşımla ilgili kararlar ilgili bütün belediyeleri,kamu kurum ve kuruluşlarını bağlamaktadır.4

B- Yerel Yönetimlerin Kendi Aralarında İşbirliği:(Yerel Yönetim Birlikleri)

İl belediye ve köy idareleri , zorunlu ve isteğe bağlı görevlerinden bir veya bir kaçını, yerine getirmek için, anlaşma yolu ile "birlik" adı altında işletme ve örgüt kurabilirler. Birliklerin üyeleri yalnızca il, belediye ve köyler ola bileceği gibi bu mahalli idarelerin iki veya daha fazlası da olabilir. Bu idareler kendilerini kuran kuruluşlardan ayrı bir tüzel kişiliği ve malvarlıkları vardır5.
Mahalli idarelerin kendi aralarında yaptıkları kurumsal işbirliği "birliklerdir". mahalli idarelerin ;belirli hizmetleri yürütmek için kendi aralarında oluşturdukları örgütlere "Yerel yönetim birlikleri " denilmektedir.
Bu birliklerin iki temel özelliği bulunmaktadır. Bu özellikler:

- Kamu tüzel kişiliğine sahip olmaları;
- Kurulmalarının isteğe bağlı oluşlarıdır.6

Birlikler ,belediye il özel idaresi, ve köylerin yasalarca kendilerine verilen "zorunlu" veya "ihtiyari" bağlı görevleri arasında yer alan işlevleri yerine getirmektedirler.

Birlikler, kamu tüzel kişiliklerinin aksine kamu yararı ile birlikte kazanç için de faaliyetlerde bulunabilir.
Birliklerin en önemli olanları belediye ve köy birlikleridir.
a-Belediye birlikleri:
Belediyeler, geçmişte teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren, kendi güç ve imkanlarını aşan alanlarda kurumsal yönden işbirliğine gitmişlerdir.
Belediye birliklerinin amaçları genel olarak şunlardır.
- Üye belediyelerin hak ve menfaatlerini koruma ve savunma
- Üye belediyelere danışmanlık hizmeti sunma
- Yayın faaliyetinde bulunma
- Üye belediye personeline eğitim faaliyetlerinde bulunma
- Üye belediyelerin sesini kamuoyuna duyurma
- Hukuki düzenlemelerde görüş bildirme ve öneri verme idari düzenlemelere katılma
- Üye belediyelere teknik yardım sunma
- Araştırma yapma, sorumlu kuruluşları bir araya getirme
- Belediyeler arasında sürekli forum oluşturma
- Bilgi biriktirme üye belediyeler arasında bilgi alışverişi sağlama
- Bölgesel statrejik araştırma yapma
- Ortak altyapı faaliyetlerini koordine etme
- Çevre korunması ,tarihi ve doğal değerlerin korunması gibi görevleri ifa etmeye çalışmaktadırlar.7

Belediye birliklerinin çoğu , 1978 ve 1980 yılları arasında dönemin sosyal ve ekonomik şartları bir sonucu olarak merkezi idarenin desteği ile kurulmuşlardır. Birliklerin kurulmasını ve başarı şartlarını, o dönemde merkezi idare hazırlamıştır. Bu dönemde "Yerel Yönetimler Bakanlığı " kurulmuştur daha sonra bu bakanlık 1980 yılında kaldırılmış ve bu birliklerin önemi azalmaya başlamıştır.

1973 yılında Marmara denizi ve boğazlara kıyısı olan belediyeler tek tek belediye sınırlarını aşan çevre sorunları özellikle Marmara denizinin kirlenmesinin önlenmesi için çalışma başlatmışlar bilahare 1975 yılında "Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği " ni kurmuşlardır. Bu birliğe 100 kadar belediye üye olmuştur.8
Kurulan belediye birliklerinden bazıları şunlardır.
-Ege Belediyeler Birliği (Aydın, Denizli, İzmir, Manisa ,Muğla ,Uşak..)
-Karadeniz Belediyeler Birliği (Artvin, Giresun, Gümüşhane, Samsun, Trabzon,Ordu, Sinop ..)
-Marmara ve Boğazlar Birliği (Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul,Kırklareli,Tekirdağ,Edirne,Bilecik, Sakarya, Kocaeli.)

b-Köy birlikleri

1924 tarihli köy kanunun köyleri birer küçük belediye olarak görmüş ve tüm görev ve teşkilatının kendisine yeterli olacağını varsaymıştır. Ancak bu teşkilatlanma ve görevler verilirken yeterli mali imkan verilmemiştir. Kaldı ki böyle bir mali imkan verilse bile çok az nüfuslu bir yerde bu imkanların ne derece verimli kullanılacağı şüphelidir. Nitekim 75 yılık bu kanun uygulaması olumlu sonuç vermemiştir.9
Hala nüfusumuzun büyük bir kısmı köylerde yaşamaktadır. Planlı kalkınmanın gereği olarak kaynakların rasyonel kullanılması çabası kıt kaynaklardan mahalli idarelere ayrılan payların yetersiz olması mahalli idarelerin kendi ihtiyaçlarını kendi kaynakları ile karşılama kendi olanaklarını kendi kullanma gereğini doğurmuştur.
Toplum kalkınması çalışmaları içinde yoğun bir şekilde kullanılan köy birliklerinin ülkemizde son zamanlarda sıkça karşılaşılmasının sebebi, ilçelerin Türk toplum hayatında önemli bir birim olmasıdır. İlçe biriminin merkezi idarenin en uç birimi olması ve bir mahalli idare ile desteklenmemesi, özellikle bu birimin başı olan Kaymakamları yeni arayışlara itmiş, bu arayışlar kaynak yaratmak ve kalkınma çabasında yeni potansiyelleri ve halk katılımını artıracak olan köy birlikleri sıkça kullanılmaya başlamıştır.10
Ancak sunuda belirtmek gerekir ki köy birlikleri yetersiz kaynakları nedeniyle kendinden beklenen faydaları gerçekleştirememiştir. Özellikle kaymakamın bu birlikler üzerindeki yetkileri bu birlikleri kaymamalara ev tefriş eden ve araba yenileyen kuruluşlar haline gelmiştir.
Tüm bunlara rağmen köy birliklerinin bazı faydaları vardır bunlar:
- Demokratik bir katılım sağlanmakta ve köy temsilcilerinin yönetim ve hizmetlere katılması sağlanmaktadır. Köylü kısmen de olsa karar alma sürecine dahil olmaktadır.
- Köyler arasındaki dayanışmayı sağlayabilmektedir.
- Bu birliklere devletin yapacağı yardımlar devlete olan bağlılığı artıracaktır.
- Gün geçtikçe etkinliği kaybolan kaymakamlara yeni bir kaynak ve hareket imkanı getirmiştir.11

IV-SONUÇ
Türk devletinin tarihinden gelen merkeziyetçi yapı bugün en küçük yerel ihtiyaçların bile merkezden planlama ve karar verilmesini gerektirmekte merkezi bürokrasi yerel ihtiyaçların aciliyeti ifade ettiği anlam ve heyecan bulunmadığı için işlerin bir an önce bitirilmesi yönünde bir şevk ve gayret gözükmemektedir.
Tüm hizmet ve yatırımların merkezden planlanması halkı sisteme yabancılaştırmakta, yapılan hizmetlere sahip çıkmamaktadırlar.
Hizmetlerin daha etkin ve verimli yürütülebilmesi için mahalli düzeye tekabül eden birçok yetki ve kaynağın merkezden çevreye aktarılması gerekmektedir.
Merkezileştikçe hantallaşan, hantallaştıkça verimsizleşen hareket kabiliyetini yitiren yatırım yapması gerekirken kaynakları personel harcamalarına ayıran âdete imarethane görünümüne gelen birçok kuruluşun idari sistemden tasfiye edilerek bunlardaki yetki ve kaynakların taşraya aktarılması aklın ve çağın bir gereğidir.12
Tüm bu açıklamalardan sonra günümüzde oldukça etkinliğini kaybeden yerel yönetim birliklerinin daha demokratik yapılanma sağlandıktan sonra daha fazla kaynak aktarılarak yerel hizmetlerin daha etkin daha rasyonel ve verimli kullanılması sağlanarak yerel ve Türkiye kalkınması sağlana bilir kaynak israfı önlenmiş olabilir.


KAYNAKÇA


1. Prof. Dr. Bilal Eryılmaz, Yerel Yönetimlerin Yeniden Yapılanması,İstanbul,1997
2. R. Doğan, E. Kaya,Mahalli İdare Birlikleri, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı,4,Ankara,1995
3. Prof. Dr. Bilal Eryılmaz, Kamu Yönetimi,İstanbul,1997,
4. VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ö.İ.K. Raporu, Mahalli Hizmetlerin Yerinden Karşılanması

1
1 VI:Beş yıllık Kalkınma Planı özel ihtisas kurulu raporu (Mahalli hizmetlerin yerinden karşılanması) Ankara-1991
2 Prof. Dr. Bilal Eryılmaz, Yerel Yönetimlerin Yeniden Yapılanması,İst,1997,s,162
3 3030 s.k. madde 7
4, B. Eryılmaz, Kamu Yönetimi,İst. 1997,s,148 ,B. Eryılmaz, a,g,e, s,183
5 Lütfi Duran, idare Hukuku Dersleri ,İstanbul,1982,s186
6 B. Eryılmaz, a,g,e s,164
7 VI. Beş yıllık Kalkınma Planı,a,g,e,s,111
8 VI. Beş yıllık kalkınma Planı,a,g,e, s,112
9 VI. Beş yıllık kalkınma proğ, a.g.e ,s115
10 E.Kaya,R.Doğan, Mahalli İdare Birlikleri,Yeni Türkiye,sayı ,4,s,361
11 E.Kaya.R.Doğan,a,g,e, s.364
12 E.Kaya,R,Doğan,a,g,e s,365

HAZIRLAYAN: Hamza Yaman